Last updated on 24/07/2021
Merhaba, aramıza boşgeldin.
Biz bu duruma alışkınız zaten, boş gelenlere. Bu sebeple hoşgeldin demiyorum, boşgeldin diyorum zaten. Davulun sesi uzaktan hoş gelir ama davulun içi boştur.
Charles Bukowski “Ölüler Böyle Sever” isimli kitabında şöyle der: Boş insanlarla içi dolu hayaller kuramazsınız dostlarım.
Evet, işte bu sebeple boşgeldin diyorum…
Jim Rohn şöyle der: En fazla vakit geçirdiğin 5 kişinin ortalamasını al, işte sen o kadarsın.
Arkadaşlarınız size ilham mı veriyor yoksa sizi durduruyor mu? Daha kötüsünü sorayım, ilhama ihtiyacınız var mı? Bir şey üretmiyorsanız, hayal edip uygulamak istemiyorsanız ilham ile bir işiniz olmaz.
Önce üretmek lazım!
Mesela şu an bu satırları yazarken ben üretiyorum ve siz de şu an beni okuyarak tüketiyorsunuz, tüketilecek şeyler yapmak için önce tüketmek gerekir fakat nasıl ki kaliteli protein almadan kas yapamıyorsanız kaliteli içerikler tüketmeden de üretemezsiniz.
Bu içerikler size çevrenizden gelir…
Çevrenizdekilerin ortalamasısınız diye bir yazı yazmıştım buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Elbette zihinsel bir kast sistemini savunmuyorum fakat savunduğum şey kiminle zaman geçirirseniz ona dönüşeceğiniz yönünde bir düşünce. Aramıza boşgeldin dediğiniz kişi eğer içini sizinle doldurmuyorsa lütfen su tasarrufu yapın.
Son kahve ya da çay içtiğiniz 5 kişiyi iyi düşünün ve sonra kendinize şunu sorun: Ben onların ortalaması olmak istiyor muyum?
Yorumlar