Last updated on 27/05/2021
Yaktım gemilerimi
Dönüş yok artık geri
Tak etti canıma bu maskeli balo
Bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri
Yeni Türkü ne güzel anlatmış durumu, sokakta herkesin yüzünde maske var ama bir de yüzümüze taktığımız ve sahteliği simgeleyen mecazi maskeler var.
Olaya bir de William Shakespeare açısından bakmak lazım, kendisi şöyle diyor:
Bütün dünya bir sahnedir,
Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu;
Girerler, çıkarlar.
Bir kişi birçok rolü birden oynar.
Bu oyun insanın yedi çağıdır.
Bugün de tam bundan bahsedeceğim işte, tüm dünya nasıl sahne olur, theatrum mundi nedir, cevabını bulacağız.
Theatrum mundi bütün dünyanın bir tiyatro sahnesi olduğunu söyler, sabah erken kalkmak da bir roldür, makarna yemeyi sevmek de, pahalı bir çanta almak da…
Sinema yalan söyler ama tiyatro her şeyi tüm çıplaklığıyla verir bize, bizi de kapsar ve hissetmemizi sağlar. Theatrum mundi kavramı ile bize anlatılan tiyatro sahnesinin tek seyircisi vardır, kalabalıklara oynamazsınız.
İnstagram bir tiyatro sahnesi değildir, bir sinema salonudur. Her türlü efekt, yalan ve yönlendirme ile insanlara bir algı operasyonu yapar, ClubHouse bir tiyatro sahnesidir, anlık ve hataya izin vermeyen bir platform…
Bu arada tek seyirci izliyor dedim, gerisini açıklamadım, anladığınızı umuyorum, anlamadıysanız kısa süreli düşünmeniz yeterli. Bu düşünceye göre insanlar günlük hayatlarında birer oyuncudurlar ve tek bir seyirci tarafından izlenirler.
Theatrum mundi kavramının altını Byung-Chul Han’ın kaleme aldığı Şeffaflık Toplumu kitabında çizdim. Chul Han burada geçmişten gelen bu önemli kavramın dönüşümünü ifade ediyor, elbette herkes kendine göre yorumlar fakat ben anladığımı size de anlatmak isterim dostlar.
Kitapta 18. yüzyıl dünyası theatrum mundi olarak anılıyor, yani insanların “izleniyorum” diyerek yaşadıklarını ve buna göre temkinli oldukları ifade ediliyor. Buradaki tek izleyicinin “Tanrı” olduğunu anlamışsınızdır sanırım. İzlendiği için günah işlemek istemiyor ve buna göre yaşamaya çalışıyor.
Byung-Chul Han, günümüz dünyasını tek kişilik bir tiyatro olarak görmüyor, insanların kendi özellerini sergileyip sattıkları bir pazara benzetiyor. İnsanların 18. yüzyılda günah işlememek için yaşadıklarını söyleyen yazar, bugün “like” almak için mücadele ettiklerini ifade ediyor.
Şeffaflık Toplumu kitabı ile ilgili alıntılar yaptığım mini bir yazı yazmıştım, buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Haydi görüşürüz…
Yorumlar