Last updated on 30/04/2021
Bazı insanlar “karda yürüyüp izini belli etmez” ama internette iz bırakmadan yürümek “neredeyse?” imkansız!
Siz isteseniz de istemeseniz de yaşınız, zevkleriniz, tercihleriniz bir şekilde deşifre oluyor ve ilgi alanlarınıza göre bir profiliniz çıkarılıyor. Telefona yüklediğiniz uygulamalar ve izin verdiğiniz alanlar sizin dijital izlerinizin derinliğini artırıyor.
Dijital ayak izleri kayıt altına alındıkça kişilerin dijital mahremiyet durumu da daha tehlikeli hale geliyor, bu izler gerektiği zaman karşınıza çıkıyor, kaybolmuyorlar.
Dijital ayak izleri ikiye ayrılıyor: Sağ ayak izi ve sol ayak izi
Kötü bir şaka ama yapmasam olmazdı…
Pasif dijital ayak izi
Aktif dijital ayak izi
Şimdi bunları yakından inceleyelim, biliyorsunuz “şeytan ayrıntıda gizlidir”
İnternette gezerken istemeden bıraktığımız izler pasif dijital ayak izi olarak tanımlanıyor. Bir siteyi ziyaret ettiğinizde IP adresiniz ile tanımlanmış bilgilerden öte bir iz bırakmazsınız.
Aktif dijital ayak izi internette gezerken yaptığınız faaliyetler ile bıraktığınız izlerdir. Gönderdiğiniz mailler, doldurduğunuz formlar, indirdiğiniz uygulamalar, boğulmamak için debelenirken iyice boğulan birisi gibi her hareketimiz ile bu kirli suya biraz daha batıyoruz.
Benim yazdığım bu blog yazıları dijital ayak izinin kralı bu arada…
Benle ilgili ne ararsan var!
Bu dijital ayak izleri bizim faydamız için kullanılabilir, bir şarkıyı seversin ve uygulama “şunu da dinle, seveceksin” der bu iyi bir örnek ama gerisi karanlık. Her şey sizin verilerinizi alıp sizin zihninizi ve tercihlerinizi kontrol etmek adına kurulu. Verdiğiniz kararlar size mi ait yoksa birileri sizin öyle mi düşünmenizi istiyor?
Yaptığınız aramalar, beğendiğiniz sayfalar yani aklınıza ne geliyorsa işte, hepsi dijital ayak izidir.
Verdiğiniz kararlar size mi ait? Seçim mimarisi yazımı okumak için buraya tıklayın lütfen.
Görüşürüz…
[…] Dijital ayak izi yazımı da okumanızı öneririm, lütfen buraya tıklayın. […]