ŞEFFAFLIK TOPLUMU

Bugün, Güney Kore doğumlu filozof Byung-Chul Han’ın Şeffaflık Toplumu isimli kitabından altını çizdiğim satırlar üzerine yazacağım. Tüm kitaplarını merakla okuduğum Byung-Chul Han’ın en sevdiğim kitabı güzeli kurtarmak, onu da tavsiye ederim.

Kitapta dünyayı bir sergi salonuna benzeten yazar, burada ikamet etmenin de pek mümkün olmadığından bahsediyor. Sosyal medya mecraları ile insanların kendilerini sergilemesini doğru bulmayan Han, Yavuz Çetin’in de ifade ettiği gibi “yaşamak istemem artık aranızda” diyor.

“Başkalarının hakkımda bilmedikleriyle geçinirim ben” diyen yazar, insanların kendisi hakkında bilmediklerinin kendisine fayda sağladığını söylüyor. Güç, gizden gelir, bunu da unutmamak lazım.

Kitapta dikkatimi çeken en önemli cümlelerden birinde de insanların neden fotoğraf çektiği çok iyi şekilde açıklanmış. İnsan bir şeyin fotoğrafını çekiyorsa, onu zihninden atmak istiyordur diyen Han’ın bu söylemi beni sarstı.

Byung-Chul Han, evlerin duvar, çatı, pencere ve kapıdan oluştuğunu söylüyor. Günümüzde bu evlerin delik deşik olduğunu ve bu deliklerin oluşturduğu çatlaklardan esen iletişim rüzgarının insanlığı bir harabeye dönüştürdüğünü ifade ediyor.

Sosyal medyanın sunduğu sınırsız özgürlüğün ve iletişim imkanlarının gözetim ve kontrol mekanizmalarının önünü açtığını söyleyen Byung-Chul Han, bu durumu toplumsallığı disiplin altına alan panoptikonlara benzetiyor.

Kitabı okumanızı öneririm, yarın görüşmek üzere…