İçeriğe geç →

OPTİMAL DURAKLAMA, YÜZDE 37 KURALI VE SEKRETER PROBLEMİ

Kararlar, kararlar…

Başımıza iyi kötü ne geliyorsa hepsi aldığımız kararlardan değil mi?

Az düşünerek alınmış kararlar insana zarar verdiği gibi fazla düşünmek ve üzerine düşmek de zarar verebilir.

En doğru karar ne zaman alınır? Ne zamana kadar vazgeçmemeliyiz, ne zaman vazgeçmeliyiz. Zararın neresinden dönersek kâr ama dönmemiz gereken yer tam olarak neresi?

Bu kararları alırken optimal duraklama kuralından faydalanabiliriz. Bu kavram bize ev alırken, evlenirken, boş park yeri ararken hatta indirimden sıvı sabun almaya çalışırken nasıl karar vermemiz gerektiğini anlatıyor.

Optimal duraklama bize “şunu seç, şu daha iyi” demez, kafa karışıklığını azaltır ve seçenek sayısını en aza indirmemize yardım eder.

İki örnekle konuyu açacağım, ilki otopark ararken optimal duraklama…

Yaşadığınız şehrin merkezine gittiniz ve doğal olarak bir otopark problemi ile karşı karşıya kaldınız. Ücretli park yerine arabanızı koyabilirsiniz ama bir de ücretsiz yerler var. Ücretsiz yere arabayı çekebilmek için ne kadar yakıt harcayacaksınız, arabayı ne kadar uzağa park edip yürüyeceksiniz? Nereye kadar aramalısınız ve nerede pes edip ücretli yere vermelisiniz? Ücretsize park edecekseniz en yakındaki yeri nasıl bulacaksınız?

Optimal duraklama yöntemi ile olaya yaklaşan kişi hedefine en yakın boş yeri bulmak için boş yerleri geçecek ve ideal park yerini bulana kadar hedefe yaklaşacaktır. %99’u dolu bir otoparkta 70. park yerini gördükten sonra boş bulduğunuz ilk yere park edin.

Otoparkı buldunuz, şimdi ofise geçiyorsunuz ve işe bir sekreter alacaksınız ama kimi alacağınızı nasıl seçeceğinizi bilmiyorsunuz. Buna sekreter problemi adı veriliyor, bazen sekreterinizi seçemezsiniz, sizin adınıza seçerler : )

Sekreter adaylarınız “n adet” var diyelim, sizin amacınız en iyi olanı seçmek. Sekreter adaylarının ilk yüzde 37’lik (1/e) kısmı ile görüştükten sonra görüştüğünüz tüm kişiler elenir ve sonrasında bu yüzde 37’lik  grupta görüştüğünüz tüm adaylardan daha iyi olduğunu düşündüğünüz ilk kişi işe alınır. Kulağınıza saçma mı geldi, o zaman siz bildiğinizi yapmaya devam edin…

Bunun evlilik konusunda uygulanan versiyonuna da evlilik problemi denilir.

Yüzde 37 kuralını sadece sekreter ararken değil ev ararken de kullanabilirsiniz. Ev alırken duygusal davranabilirsiniz ve “bu ev hayatımın evi, kaçırmamalıyım” diyebilirsiniz ama unutmayın, para sizin cebinizde ve istediğiniz evi alma hakkı da sizde, acele etmeyin ama çok geç de kalmayın. 100 ev arasında kaldıysanız rastgele seçtiğiniz ilk 37 evi inceleyin ve özelliklerini belirleyin sonrasında karşınıza çıkan evler arasında bu 37 evden de daha iyi olanı alın. Daha iyi derken evin fiyatı, oda sayısı, bina yaşı, kaçıncı katta olduğu gibi birçok değişken var.

Bu konuda daha fazla bilgi almak için Hayatımızdaki Algoritmalar kitabını okuyabilirsiniz. Seçimlerimizde düştüğümüz garip bir hata var, kumarbaz yanılgısı, okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Yarın görüşmek üzere…

Kategori: Yaşam

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir