Last updated on 16/02/2021
Merhaba, bu yazı için burada olmana sevindim, yapacak daha önemli ve eğlenceli şeyler bulabileceğine eminim. Madem buradasın o zaman başlayalım…
Avrupa’ya yerli bir futbolcu transfer olunca seviniyoruz ve gurur duyuyoruz. Arda Turan üzerinden olayı açayım, kendisi Barcelona’ya transfer olunca gurur duyduk ve gençlere Arda Turan’ı örnek gösterdik.
“Çocuklar, bakın çok çalışırsanız böyle başarılı olabilirsiniz.”
Atladığımız bir şey var, her başarılı futbolcu Arda kadar ilerleyemiyor, bunun altında binlerce farklı değişken yatıyor. Onun kadar çalışıp sonra sakatlanan ve bırakın Avrupa veya Türkiye’de bir ligde oynamayı sakatlandığı için iş bile bulamayan kişiler mevcut.
İnsanlar her zaman başarılı insanları öne çıkarırlar ve onları örnek gösterirler. Bazı durumlarda başarılı olmaktan daha önemli bir şey vardır, başarısız olmamak! Futbolcu örneğinden devam edecek olursak, kişinin milyonlar kazanan bir futbolcu olmasından daha önemli olan durum, kişinin bir şekilde iş bulabilecek durumda olmasıdır.
Konuyu bir örnekle açmak isterken daha karışık hale getirmiş olabilirim ama şimdi dünyaca ünlü bir örnekle size durumu çok daha net bir şekilde anlatacağım…
İkinci Dünya Savaşı, uçaklar vızır vızır düşman saflarına bombalar yağdırıyor, karşılığında da uçaksavarların hedefi haline geliyorlar elbette. Mühendisler uçaklarının daha az düşmesi için çeşitli yöntemler geliştirseler de başarılı olamıyorlar ve istatistik biliminden faydalanmaya karar veriyorlar.
Mühendisler ve istatistik uzmanları uçakların daha az vurulması ve düşme oranlarının azalması için vurulan uçakların en çok nerelerinden vurulduğunun “mermi izi haritası”nı çıkarıyorlar ve düşmanlardan kaçarak dönen uçakların en çok isabet alan yerlerini metal tabakalar ile güçlendirmeyi deniyorlar. Uçakların vurulan noktalarını kaplamaya yetecek metal olmadığı gibi üzerinde bu kadar ağır metal tabakalar olan uçakların yakıt ve hız açısından da dezavantajlı gruba gireceğini görüyorlar.
Abraham Wald isimli matematikçi ise bambaşka bir formül ile ortaya çıkıyor. Geri dönen sağlam uçakların o noktalardan vurulsa da geri dönebildiklerine dikkat çeken Wald, asıl vurulmayan noktaları zırhla kaplamayı teklif ediyor, “bir uçak en çok o noktalardan vurulduysa demek ki geri dönebiliyor” mantığı ile çıkılan bu yolun sonu elbette başarıya ulaşıyor.
Geri dönemeyen uçaklar mermi izi haritasında üzerinde kurşun izi olmayan noktalardan vurulmuşlardı, bu sebeple dönemiyorlardı! Sonuçta çıkarılan istatistikler tamamen dönebilen uçaklar baz alınarak yapılmıştı ve bu durum mühendisleri yanıltmıştı.
Steve Jobs okulu bıraktı ve Apple şirketini kurdu, Zuckerberg okulu bıraktı ve Facebook şirketini kurdu. Siz de okulu bırakmadan başaramazsınız!
Haydi bırakın da görelim…
Survivorship bias ya da hayatta kalma ön yargısı olarak anılan kavram işte tam olarak bu noktaya işaret ediyor. Başarılı olanlara odaklanırsanız ama başarısız olanların neden başarısız olduklarını görmezden gelirseniz siz de başarısız olabilirsiniz.
Aslında “olabilirsiniz” değil “olursunuz” yazacaktım ama net konuşmak istemedim, kafamdaki net o ayrı!
Başarılı kişilerin gittikleri yolları izlemek büyük bir yanılgıdır, Rocky filminde başarmak için günlerce çalışan, koşan bir boksörü izliyoruz ya da bunun gibi filmlerde hep başaran kişiye odaklanıyoruz peki başaramayan neden başaramadı? Başaramayanlar başrolde oynayamaz, herkes başrol olmak istiyor ama unutmayın başrol her zaman mutluluk getirmez…
Üniversite sınavını kazanan kişilere odaklanıyorsunuz ama kazanamayanlar ile ilgili bir fikriniz yoktur diye düşünüyorum, başarısızlıklara odaklanın!
Başarısızlık demişken bir söz daha söyleyeyim o halde…
Başarısızlığı kabul edin, başaramıyorum diyerek doğru zamanda dümeni kırın. Google bile bazen pes ediyor, bir proje çıkarıyor ama sonra “bu olmadı” diyerek rafa kaldırabiliyor. Google şirketi tarafından çıkarılan ama sonra kaldırılan ürün ve hizmetler ile ilgili yazdığım Killed By Google isimli yazımı şuradan okuyabilirsiniz.
Okumaya vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Her gün konu başlıklarımı paylaştığım instagram hesabımı şuraya tıklayarak takibe al tuşuna basabilirsiniz.
Kazanmak için çalışırken, kaybedenlerden olmayın, kaybetmemek için çalışıp yerinizde de saymayın. Madem beni okuyorsunuz, size gönülden tavsiyem: Hırsınız ile değil niyetiniz ile mücadele edin.
Size sevdiğim bir abimin sevdiği bir söz ile veda ediyorum.
Kuş ölür, sen uçuşunu hatırla…
Ah ne çok severim bu alıntıyı Kuş ölür, sen uçuşu hatırla. Anlamaya niyeti olana ne çok şey anlatıyor. Yakın zamanda aklıma gelmişti ve sizin yazınızın altında da rastlayınca şart oldu şiiri bir kez daha okumak dinlemek. Teşekkürler her gün yazdığınız için ve teşekkürler bizimle paylaştığınız için.