İçeriğe geç →

RUMİNASYON

Merhaba, hayata dair sorunlarım var mı? Var! Senin de sorunların olabilir, insanız biz. Ben sorunlarımı hiç durmadan düşünerek bir yere varamayacağımı bildiğim için bunları “sorun haline” getirmiyorum.

Sn. Süleyman Demirel’in de dediği gibi: Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.

Ne diyor şarkıda:

“Ben zaten her acının tiryakisi olmuşum

Ömür boyu bitmeyen derdimle yoğrulmuşum

Gülemem, sevgilim, ben sensiz aaah

Yaşayamam, yaşayamam”

Yaşarsın, merak etme…

Şimdi gelelim Ruminasyon konusuna, aklınızdan olumsuz düşünceleri silemiyor musunuz? Dönüp dolaşıp geçmişte yaptığınız bir hata ile baş başa mı kalıyorsunuz? Ne yaparsanız yapın aklınızdan bu düşünceyi silemiyor musunuz?

Kişilerin geçmişe takılması, sorunları çözmek için harekete geçememesi ve sürekli geçmişteki hatalarının acısını “döngüsel olarak” yaşamasına ruminasyon deniliyor.

Ruminasyon kelimesi Latince geviş getiren hayvanlar ile ilgili kullanılan “rumen” teriminden geliyor. Bugün ruminasyon dediğimizde buna zihinsel geviş getirme de diyebiliriz. Geviş getiren bir ineği düşünün, yediklerini döndüre döndüre tekrar sindirir. Tekrar eden ve kişilerin engel olamadığı bu olumsuz düşünceler ile ortaya çıkan bu durum bazen saatlerce bazı durumlarda ise haftalarca sürebilir.

Ruminasyonu size anlatıyorum ki eğer kendinizi bu döngünün içinde hissediyorsanız kendinize gelin ve çıkmaya çalışın. Hüzünlü filmler, hüzünlü müzikler ya da boş oturmak ruminasyonu size doğru çağırabilir, lütfen bunun gibi durumlarda dikkatinizi başka yöne çekin.

Albert Einstein şöyle diyor: Aynı şeyleri tekrar tekrar yaparak farklı sonuçlar beklemek deliliktir!

Bunlar neden bana oluyor keşke eskiden bunu yapmasaydım demek bir şeyleri değiştirmez, bunu unutun ve yarınlara odaklanın. Bu durumdan kurtulamıyorsanız işin uzmanından yardım almayı deneyin.

Yıllar önce bir kişiyle tartışırken o an söyleyemediğiniz bir cevap içinize dert olabilir ve yıllar sonra aklınızı “o andan” bir türlü başka bir yere çekemeyebilirsiniz. Yarım kalan şeyleri bir türlü unutamıyorsanız zeigarnik etkisi yazımı şuradan okuyabilirsiniz.

İyi düşünün iyi olsun, olumsuz düşünmeyin. Pygmalion Etkisi isimli yazımda tam olarak bundan bahsettim. Kendi kendini gerçekleştiren kehanet olarak da anılan bu kavram ile ilgili yazımı da buradan okuyabilirsiniz.

Geceler uzun, her yerim hüzün.

Gel barışalım hayatla, gel tanışalım baharla, rüzgarım ol sabahıma.

Sosyal medya hesaplarıma attığınız mesajlar ve yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Henüz 4. gündeyim daha 100 var, 500 var hatta 1000 var, bakalım o günlerde kendime okur bulabilecek miyim?

Yazılarımın başlıklarını her gün İnstagram hesabımda hikayeler kısmında paylaşıyorum. Buraya tıklayarak takip edebilirsiniz.

Bu yazım ile gününüze şarkıdaki rüzgar gibi dokunabilmeyi umuyorum, yarın yine gelin, olur mu?

Kategori: Psikoloji

4 Yorum

  1. Kübra Kübra

    100 500 ve 1000. günde de okumak isterim yazdıklarınızı. Fikrinize emeğinize sağlık.

  2. Aydın Kuran Aydın Kuran

    Allah’ın, insanlara en büyük lufu, alışmak ve unutmak olduğunu düşünüyorum. Alışmasaydık ve unutmasaydık ne olurdu halimiz…
    ” Giderken, beni unut demişti. Kim olduğunu hatırlayamıyorum “alıntı.

  3. Fatma Fatma

    Kaleminize sağlık, devamı gelsin lütfen..

  4. Nurdan Nurdan

    İnşaAllah 1000. günde de burda olmayı umut ediyorum. Ana ekranıma ekledim blog linkinizi her gün düzenli bir şekilde okumak adına. Maalesef bugün ki yazınızı okurken “aa aynı ben” demekten kendimi alamadım. Kaleminize sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir