30 yaşındayım, son 20 yıldır kendi kurduğum alarm ile uyanıyorum, bir sorun vardı, alarmı hep erteliyordum. Alarmı ertelemeden güne başlamak için bir sebep bulun, erteleme tuşuna basmayın artık. O tuşa basmadığınız gün süper güç olacaksınız.
51 gündür alarmı ertelemedim ve saat 6.00’da kalktım. Arkadaşlar, erteleme sorunu ciddi bir hastalıktır, bunu yenmelisiniz, yenemezseniz ömür boyu sırtınızda görünmeyen ağır bir taş taşırsınız.
Erteleme hastalığı bir tembellik durumu değildir, “başlayamamak”tan kaynaklanır. Ortada bir iş varsa tembeller “boşver bu işi yapmasak da olur der, yatağa girer” erteleme hastalığı olanlar da işe bir türlü başlayamaz ve aklından da çıkaramaz. Tembellik ile erteleme hastalığının farkını özetleyecek olursak tembel zaten yapmaz, erteleme hastalığı olan da istese de yapamaz, aklından da bu işi çıkaramadığı için diğer işleri de yapamaz. Bu zincirleme şekilde devam eder. Ertelemenin domino etkisini kırmak için sabah alarmı ertelemeyin.
Bu durumu kabul edin ve çözüm yolları aramaya başlayın. Çok iyi bir okulu kazandım veya iyi bir işe girdim diye kendinizi avutmayın. Erteleme hastalığına rağmen bunları yapmış olabilirsiniz, düşünün ertelemeden ilerleseniz kim bilir hangi konuma gelecektiniz…
Erteleme hastalarının en büyük sorunu anlık hazlardan kurtulamamalarıdır. Diyeti erteleme, işi erteleme, ödevi erteleme hep bir anlık haz için önlerindeki günleri yakarlar, geniş bir zaman dilimine yayılan işi dar bir zaman dilimine sığdırmaya çalışırlar, stresten kafayı yerler, ortaya çıkan iş her zaman potansiyellerinin altında kalır.
Erteleme hastalığının birçok çözümü var, 3 gün boyunca size birer çözüm önerisi sunacağım.
Bugün “2 dakika kuralı”nı öneriyorum.
2 dakika kuralı için tek ihtiyacınız olan şey 2 dakikadır, istediğiniz kadar meşgul olun, hepinizin 2 dakikası var.
2 dakika kuralı arabanın birinci vitesi gibidir, sizi olduğunuz yerden kaldırır ve harekete geçirir. İş 2 dakikadan uzun sürecekse ilk adımı attırır, 2 dakikada spor yapamazsınız ama ayakkabıları giyip spor yapmak için kendinizi dışarı atabilirsiniz.
2 dakikadan az sürecek işlerinizi hemen bitirin. Günlerdir aklınızda olan maili atın, bulaşıkları makineye hemen yerleştirin, ayakkabılarınızı silin, aramanız gereken kişiyi arayın, evde gözünüzün içine bakan ve yıllardır çalmadığınız müzik aletini 2 dakika çalın kısaca hayatınıza engel olan ve aklınızda yer kaplayan o salak detayları anında bitirin, kuş gibi hafifleyeceksiniz.
Bir işe başlamak için motive olmayı bekliyor olabilirsiniz, motivasyon bazen en büyük düşmanınız olabilir, motivasyonunuz her işe 2 dakika da olsa başlayabilmek olsun.
İki dakika kuralı David Allen’e ait. “İş Bitirici-Stressiz Üretkenlik Sanatı” kitabında Getting Things Done (iş bitirme) kısaca GTD tekniğinden bahseden Allen, insanlara “kalkın ve yapın” diyor.
Bu kuralın 2 aşaması var. İlk aşamada “bir işi kalkıp 2 dakikada yapabilecekseniz hemen yapın” diyor, ikinci aşamada da “2 dakikadan uzunsa da ilk 2 dakikasını yapın, bir şekilde başlayın, uygun bir zamanda devam edersiniz” diyor.
2 dakikalık ilk adımı atın, gerisi bir şekilde gelecektir. Bu yazıyı okumak yaklaşık 2 dakikanızı aldı, belki de hayatınızı değiştirecek yeni bir kuralı öğrendiniz. İşte okuyan ile okumayan kişi arasındaki fark budur. Okumayan yerde sürünürken, okuyanlar her gün kozasından çıkan bir kelebek gibi kanatlanma imkanı bulurlar dostlar…
(Bu yazıda 468 kelime var) #100Gün100Kelime’de 51. gün sona erdi.
Yorumlar